Should ve Shouldn’t (Should not) Kullanımı ve Konu Anlatımı

Should kullanımı İngilizcede “modals” dediğimiz ana başlık içerisinde yer alır ve gereklilik durumlarında kullanılır. Fakat have to ya da must ile aralarında fark olduğunu da belirtmek gerekir. Yazımızın ilerleyen kısımlarında bu farklara da değineceğiz.

Should kullanımı İngilizcede “modals” dediğimiz ana başlık içerisinde yer alır ve gereklilik durumlarında kullanılır. Fakat have to ya da must ile aralarında fark olduğunu da belirtmek gerekir. Yazımızın ilerleyen kısımlarında bu farklara da değineceğiz.

İNTER İNGİLİZCE

İNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI

  • Amerikalı native eğitmenlerle,
  • Seviyene uygun programla,
  • Seçtiğin eğitmenle seçtiğin saatte,
  • Konuşmak istediğin konuyla,
  • Her ders sonrası değerlendirmeyle
  • İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLA!
Android: İngilizce Konuşma Pratiği | iOS: İngilizce Konuşma Pratiği

Should ya da shouldn’t başlı başına tavsiye vermek amacıyla ya da bizim neyin doğru ya da yanlış olduğuna dair fikrimizi belirtmek istediğimiz durumlarda kullanılır. Yani aslında should ya da shouldn’t için “yapsan iyi olur” ya da “yapmasan iyi olur” şeklinde bir tanım yapılabilir.

“You should” dendiği zaman, bence bunu yapman senin için iyi olur anlamı çıkabilir.

“You shouldn’t dendiğinde ise, bence bunu yapman çok da iyi bir fikir değil anlamı çıkabilir.

Should genellikle Would Konu Anlatımı ile birlikte takip edilir ve konuşanın kendi fikrini verdiği için başında “I think” ya da “I don’t think” ifadeleri kullanılabilir.

Örnekler:

  • You look sick. I think you should take a few days off. (Yorgun görünüyorsun. Bence birkaç gün işe gelmesen iyi olur)
  • Alice Works till late hours. She should to talk to her boss. (Alice geç saatlere kadar çalışıyor. Patronu ile konuşsa iyi olur.
  • You have an English test tomorrow. You should study. (Yarın İngilizce sınavın var. Çalışsan iyi olur.)
  • I shouldn’t worry if I were you. Your last score was very good. (Ben senin yerinde olsam endişelenmezdim. Senin geçen notun iyiydi)
  • You are having troubles with your budget. I think you should be careful with your expenditures. (Bütçenle ilgili sorunlar yaşıyorsun. Bence harcamalarına dikkat etsen iyi olur)

Uyarı: Herhangi bir zorunluluğun olmadığı yerlerde “shouldn’t” kullanmamalıyız.

Bunun yerine don’t have to ya da don’t need to kullanırız.

İngilizce Should ve Have to Farkı  

Tavsiye vermek istediğiniz zaman should kullanabileceğinizi söyledik. Ayrıca bu cümle yapılarını aşağıdaki şekillerde de yazabilirsiniz:

-I should do it if I were you.

Senin yerinde olsaydım bunu yapardım.

-I shouldn’t be so rude, if I were you.

Senin yerinde olsaydım bu kadar kaba olmazdım.

Geçmişte yapmadığınız bir şey için pişmanlık duyuyorsanız aşağıdaki yapıları kullanabilirsiniz:

-I shouldn’t have spoken to him like that.

Onunla o şekilde konuşmamalıydım.

-I should have apologized earlier.

Daha erken özür dilemeliydim.

Peki should ve have to arasındaki fark nedir?

Have to daha çok otorite tarafından koyulan zorunlulukları ifade ederken, should tavsiye anlamı taşımaktadır. Bunun için mutlaka Have To Konu Anlatımı da incelenmelidir. Örneklerle incelenecek olursa:

-You should see the new James Bond movie. It’s great! (Yeni James Bond filmini izlemelisin. Harika!)

“You have to see the new James Bond movie. It’s great!” kullanımı doğru olmaz çünkü bu bir kural değildir.

-You should try to lose weight. (Kilo vermeyi denemelisin)

You have to löse weight kullanımı yanlıştır çünkü bu bir tavsiye niteliğindedir.

-John should get a haircut. (John saçlarını kestirmeli)

“John have to get a haircut” diyebilmemiz için bunun yasalar ya da otoriteler tarafından belirlenmiş bir kural olması gerekirdi.

-He shouldn’t smoke. And he should stop drinking too. (Sigara içmemeli ve alkolü de bırakmalı)

“He doesn’t have to smoke and have to stop drinking” diyebilmemiz için, sigara ve alkol içilmesi yasak bir ortamdan söz ediliyor olmalı.

-What should I wear? (Ne giymeliyim?)

“What do I have to wear?” yapısı tavsiye anlamı değil, kurala uyan giyeceğin ne olduğu sorusu anlamı verecektir.

-They should make that illegal. (Bunu illegal yapmalılar)

“They have to make that illegal” cümlesi sadece siyasi yetkililerin kullanabileceği türde bir yapı haline gelecektir.

-There should be a law against that. (Buna karşı bir yasa olmalı)

“There has to be a law against this” fikir belirtilmek istenen durumlarda kullanılamaz.

-People should worry more about global warming. (İnsanlar küresel ısınma ile ilgili daha fazla endişelense iyi olur)

“People have to worrt more about global warming” yapısı insanlara dayatılabilecek bir kural söz konusu olmadığı için doğru değildir.

İngilizce Should ve Must Farkı       

İnsanlara sizin için neyin iyi bir fikir olduğuna dair düşüncelerinizi söylediğiniz durumlar tavsiye niteliğindedir ve bahsettiğimiz gibi should yapısı ile kullanılır.

Daha güçlü ve ciddi tavsiyeler söz konusu iken ise “must” kullanırız. Konu ile ilgili Must Konu Anlatımı da kontrol edilmelidir.

-You must go for a walk with the dog at least once a day.

(Köpek ile en az günde bir kez yürüyüşe çıkmalısınız.)

-Maybe you should go for a coffee or lunch and see how you feel?

(Belki bir kahve ya da öğle yemeğine gidip nasıl hissettiğini görmelisin?)

-You shouldn’t leave it on the street.

(Onu caddede bırakmamalıydın.)

İngilizce Should ile İlgili Örnek Cümleler       

1.She should wash the dishes, but there wasn’t time.

Anlamı: Bulaşıkları yıkamalıydı, ama vakit yoktu.

2. In this country, the village should show some respect to the king.

Anlamı: Bu ülkede köy halkı krala biraz saygı göstermeli.

3. We finally decided on the scheme of the contract and I should make the call.

Anlamı: Sonunda sözleşmenin planına karar verdik ve aramayı yapsam iyi olur.

4. “Maybe we should pay him for his loyal services” the woman said.

Anlamı: Kadın, “Belki de ona sadık hizmetleri için ödeme yapmalıyız” dedi.

5. Our small city should have a university and hospital.

Anlamı: Küçük şehrimizin bir üniversitesi ve hastanesi olmalı.

6. Under no circumstances, we should personally get involved with a case.

Anlamı: Hiçbir koşulda şahsen bir vakaya karışmamalıyız.

7. Maybe I should try it; like in memory of Mary.

Anlamı: Belki de denemeliyim; Mary’nin anısında olduğu gibi.

8. I should have recorded your first lesson.

Anlamı: İlk dersini kaydetmeliydim.

9. Maybe I should go down and apologize.

Anlamı: Belki de aşağı inip özür dilemeliyim.

10. I knew I was losing control and I should have stopped then.

Anlamı: Kontrolü kaybettiğimi biliyordum ve o zaman durmalıydım.

11. We should congratulate them.

Anlamı: Onları tebrik etmeliyiz.

12. She thought that I should kill her.

Anlamı: Onu öldürmem gerektiğini düşündü.

13. Marriage should be based on trust, and I’ll never trust someone.

Anlamı: Evlilik güvene dayalı olmalı ve asla birine güvenmem.

14. Maybe I should call the doctor myself, just to be sure.

Anlamı: Belki de doktoru kendim aramalıyım; emin olmak için.

15. He should deliver the packet before independent day.

Anlamı: Paketi Bağımsız Günü’nden önce teslim etmeli.

16. Perhaps I should shed a few pounds.

Anlamı:

17. I suppose I should write my essay until tomorrow.

Anlamı: Sanırım denememi yarına kadar yazmalıyım.

18. I guess I should say thanks.

Anlamı: Sanıyorum teşekkür etmeliyim.

19. She should have accepted the money.

Anlamı: Parayı kabul etmeliydi.

20. I guess I should stay here and study as well, but I really need to have some rest.

Anlamı: Sanırım burada kalıp çalışmalıyım, ama gerçekten biraz dinlenmem gerekiyor.

                       

İngilizce Should Not ile Örnek Cümleler       

1.You shouldn’t kill any of the ants, if they can be saved!

Anlamı: Kurtarılabilirlerse hiçbir karıncayı öldürmemelisin!

2. It shouldn’t make any difference if the homework is written by computer.

Anlamı: Ödevin bilgisayarla yazılması bir fark yaratmamalıdır.

3. He asked why he shouldn’t marry the woman.

Anlamı: Kadınla neden evlenmemesi gerektiğini sordu.

4. Maybe she shouldn’t have gone back to her hometown.

Anlamı: Belki memleketine geri dönmemeliydi.

5. Maybe I shouldn’t have said anything about her husband because she never wants to talk about him.

Anlamı: Belki de kocası hakkında hiçbir şey söylememeliydim çünkü asla onun hakkında konuşmak istemiyor.

6. You shouldn’t have told me that you lied to me.

Anlamı: Bana yalan söylediğini bana söylememeliydin.

7. Even with her precious jewellery, she shouldn’t feel like she was rich. Because she is always alone.

Anlamı: Kıymetli mücevherleriyle bile kendini zengin hissetmemeli. Çünkü o her zaman yalnız.

8. You probably shouldn’t go to the cinema with a man you have just met.

Anlamı: Muhtemelen yeni tanıştığın bir adamla sinemaya gitmemelisin.

9. Silk clothes shouldn’t be placed in the dryer.

Anlamı: Kurutma makinesine ipek giysiler yerleştirilmemelidir.

10. Because of the last arguement with your parents, you shouldn’t have come back here, he said.

Anlamı: Ailenle olan son tartışma yüzünden buraya geri dönmemeliydin, dedi.

11. It shouldn’t be funny, especially when nobody laughes.

Anlamı: Özellikle kimse gülmediğinde komik olmamalı.

12. She’s gone to the market, she shouldn’t be long.

Anlamı: Markete gitti, uzun sürmez.

13. I shouldn’t have lied to him.

Anlamı: Ona yalan söylememeliydim.

14. You shouldn’t talk about company secrets out there.

Anlamı: Orada şirket sırları hakkında konuşmamalısın.

15. Maybe she shouldn’t have mentioned that she was fired from her last job.

Anlamı: Belki de son işinden kovulduğundan bahsetmemeliydi.

16. Sorry, I shouldn’t be calling people idiots, I’m just getting frustrated.

Anlamı: Üzgünüm, insanlara aptal dememeliyim, sadece sinirleniyorum.

17. You shouldn’t keep him waiting.

Anlamı: Onu bekletmemelisin.

18. It should be his choice, however, and you shouldn’t force him to do things for the family.

Anlamı: Bu onun seçimi olmalı, ancak onu aile için bir şeyler yapmaya zorlamamalısın.

19. I shouldn’t have told her anything because she likes to talk everyting everywhere.

Anlamı: Ona hiçbir şey söylememeliydim çünkü her şeyi her yerde konuşmayı seviyor.

20. I know I shouldn’t have gone to that house on that day.

Anlamı: O gün, o eve gitmemeliydim, biliyorum.                            

İngilizce Should ile Soru Cümleleri                            

1.Should he buy a car?

Anlamı: Bir araba satın almalı mı?

2. What should the company do?

Anlamı: Şirket ne yapmalı?

3. Why should we leave the party?

Anlamı: Neden partiden ayrılmalıyız?

4. Why should we talk to the head teacher?

Anlamı: Neden müdürle konuşmalıyız?

5. If the bell rings, why should we run?

Anlamı: Neden çanlar çaldığında kaçmalıyız?

6. Why should he cool the soup before eating?

Anlamı: Neden yemeden önce çorbayı soğutmalı?

7. Should we let them go on or not?

Anlamı: Onların gitmesine izin vermeli miyiz yoksa vermemeli miyiz?

8. Should I call your sister to join us?

Anlamı: Kız kardeşini bize katılması için aramalı mıyız?

9. Why should we listen to what they call normal?

Anlamı: Onların normal dediği şeye neden uymak zorundayız?

10. Should I expect seeing him in the wedding?

Anlamı: Onu düğünde görmeyi beklemeli miyim?

11. What should love include?

Anlamı: Aşk neyi içermelidir?

12. Why should we give up trying?

Anlamı: Neden denemeyi bırakmalıyız?

13. Should we go to war with them?

Anlamı: Onlarla savaşa girmeli miyiz?

14. Should I have told her that truth?

Anlamı: Ona bu gerçeği anlatmalı mıydım?

15. What should I do if he tries to hit me?

Anlamı: Bana vurmaya çalışırsa ne yapmalıyım?

16. Should I call the press form y announcement?

Anlamı: Duyurum için basını çağırmalı mıyım?

17. Why should you be ashamed?

Anlamı: Neten utanman gerekiyor ki?

18. Why should I raise a child who is not my child?

Anlamı: Neden kendi çocuğum olmayan bir çocuğu yetiştirmeliyim ki?

19. Why should the man kill his neighbour?

Anlamı: Adam neden komşusunu öldürmeli?

20. Why should not our furniture be as simple as the Skandinavian’s?

Anlamı: Neden mobilyalarımız İskandinav mobilyaları kadar basit olmasın ki?

İNTER İNGİLİZCE

İNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI

  • Amerikalı native eğitmenlerle,
  • Seviyene uygun programla,
  • Seçtiğin eğitmenle seçtiğin saatte,
  • Konuşmak istediğin konuyla,
  • Her ders sonrası değerlendirmeyle
  • İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLA!
Android: İngilizce Konuşma Pratiği | iOS: İngilizce Konuşma Pratiği

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI