Adverbial Clauses: When, Before, After, As Soon As, Until Kullanımı ve Konu Anlatımı
İngilizcede bir cümle kurarken sık sık bağlaçların yardımına başvururuz. Bu bağlaçlar iki cümleyi birbirine bağlar, bu bağlaçları kullanarak kurduğumuz cümlelere de İngilizcede Adverbial Clauses yani Zarf Tümleci ya da Zarf Cümlecikleri deriz. Adverbial Clauses kendi içinde çok geniş bir konudur ve sınıflandırmamız gerekirse 6 ayrı kategoriye ayırırız;clauses of purpose amaç cümleciklericlauses of comparison karşılaştırma cümleciklericlauses of reason sebep cümleciklericlauses of time zaman cümleciklericlauses of result sonuç cümleciklericlauses of concession kabul ediş cümlecikleriBu yazımızda daha çok clauses of time yani adverbial clauses konusu içindeki zaman cümleciklerine odaklanacağız.
İngilizcede bir cümle kurarken sık sık bağlaçların yardımına başvururuz. Bu bağlaçlar iki cümleyi birbirine bağlar, bu bağlaçları kullanarak kurduğumuz cümlelere de İngilizcede Adverbial Clauses yani Zarf Tümleci ya da Zarf Cümlecikleri deriz. Adverbial Clauses kendi içinde çok geniş bir konudur ve sınıflandırmamız gerekirse 6 ayrı kategoriye ayırırız;
İNTER İNGİLİZCEİNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI
- Amerikalı native eğitmenlerle,
- Seviyene uygun programla,
- Seçtiğin eğitmenle seçtiğin saatte,
- Konuşmak istediğin konuyla,
- Her ders sonrası değerlendirmeyle
- İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLA!
- clauses of purpose amaç cümlecikleri
- clauses of comparison karşılaştırma cümlecikleri
- clauses of reason sebep cümlecikleri
- clauses of time zaman cümlecikleri
- clauses of result sonuç cümlecikleri
- clauses of concession kabul ediş cümlecikleri
Bu yazımızda daha çok clauses of time yani adverbial clauses konusu içindeki zaman cümleciklerine odaklanacağız.
Time Clause içinde zaman zarfı bulunan cümlelerdir. Bir cümlenin time clause olduğunu anlayabilmek için içinde “after, before, when, once, while, as soon as, by the time, until ve the moment” tarzı zaman zarfları bulunup bulunmadığına bakmamız gerekmektedir. Eğer bu zaman zarfları kullanılarak iki cümle birbirine zamansal anlamda bağlanmışsa bu cümle bit Time Clause cümlesidir.
İngilizcede When Kullanımı
İngilizcede “when” kelimesi sıklıkla duyduğumuz ifadelerden biridir ve hem zaman sorusu sorarken kullanılır hem de cümle içerisinde bağlaç olarak kullanılır.
When are you coming back from the school? Okuldan ne zaman döneceksin?
I was washing the dishes when he came home. Eve geldiğinde bulaşıkları yıkıyordum
Gördüğünüz gibi ilk cümlede ne zaman olduğunu öğrenmek için bir soru cümlesinde kullanılmış, ikinci cümlede ise iki cümleyi zamansal olarak birbirine bağlamış. İkinci cümledeki hali zaman zarfıdır yani bu bir adverbial clause’dır.
Anlayacağınız üzere when zaman zarfı olarak kullanıldığında -iken anlamında kullanılır;
You were running when I saw you in the park. Seni parkta gördüğümde koşuyordun.
When diyince aklımıza gelen bir diğer zaman sarfı ve bağlaç da while olacaktır. When while farkını öğrenmek için konuyu ayrıca inceleyebilirsiniz.
When ile İngilizce Örnek Cümle
When kullanarak kurabileceğiniz İngilizce adverbial clause cümle örneklerine bakalım;
- Can you open the door for me when I get back home? Eve geri geldiğimde bana kapıyı açabilir misin?
- I was preparing the dinner when she was at work. O işteyken ben akşam yemeğini hazırlıyordum.
- It started to rain when we went outside, we were very unlucky that day. Dışarıya çıktığımızda yağmur yağmaya başladı, o gün çok şanssız bir günümüzdü.
- I feel dehydrated because I forgot to drink water when I was studying for my exam tomorrow. Susuz kalmış hissediyorum çünkü yarınki sınavıma çalışırken su içmeyi unuttum.
- She was with me when we saw you at the restaurant. Seni restoranda gördüğümüzde o benimleydi.
- They were laughing when my friend slipped and hit his head on the table. Arkadaşım kayıp kafasını masaya vurduğunda onlar gülüyordu.
- I went downstairs when I heard the door bell. Kapı zilini duyunca aşağıya indim.
- She misspelt some words when she was doing her presentation in front of the class. Sınıfın önünde sunumunu yaparken birkaç kelimeyi yanlış söyledi.
- I saw the little boy’s smile when he saw the big lollipop in his father’s hand. Babasının elindeki büyük lolipopu görünce küçük çocuğun gülümsemesini gördüm.
- I put on my cardigan when the weather started to turn cold in the evening. Akşamüzeri hava soğumaya başlayınca üzerime hırkamı giydim.
Before After Konu Anlatımı
Before İngilizcede birbirini takip eden olaylardan birinin önce olduğunu belirtmek için kullanılırken after ise birbirini takip eden olaylardan birinin sonra olduğunu belirtmek için kullanılır. Kısacası before “önce”, after ise “sonra” demektir.
Bu iki terim cümle başında ya da ortasında kullanılabilir ve iki olayı birbirine bağladığı için de bir bağlaç görevi görür, ikisi de zaman zarfıdır.
Before ve after zaman zarflarının cümle içinde kullanmak için cümledeki zaman yapısına (tense) dikkat etmeniz gerekmektedir. Aşağıdaki örnekleri inceleyerek before ve after kullanımını öğrenebilirsiniz;
I went to the market before I came home. Eve gelmeden önce markete gittim.
Before you start your exam, make sure to write your name on your paper. Sınavınıza başlamadan önce kağıdınıza adınızı yazmış olduğunuzdan emin olun.
They were happy before they got married. Evlenmeden önce mutlulardı.
You should eat your food after you finish your works, you must be hungry. İşlerini bitirdikten sonra yemeğini yemelisin, aç olmalısın.
We are going to the coffee shop by the corner after the class. Dersten sonra köşedeki kafeye gidiyoruz.
After they had moved to Italy, we lost touch. İtalya’ya taşındıktan sonra iletişimimizi kaybettik.
After That ve Before That Kullanımı
After that ve before that kullanımı yukarıda vermiş olduğumuz sade hallerinden çok da farklı değildir. Bir relative clause olan that kendinden bir sonraki cümleye refer etmek (bahsetmek) için kullanılır. Bu bağlamda da before that ve after that kavramları yine iki cümleyi birbirine bağlar.
Örneklerle inceleyerek konuyu pekiştirebilirsiniz;
We should check the shopping list again, after that, we can leave the house. Alışveriş listesini tekrar kontrol etmeliyiz, ondan sonra evden çıkabiliriz.
They are going to the cinema, after that they promised to come back home on time. Sinemaya gidiyorlar, ondan sonra zamanında dönmeye söz verdiler.
We finished this cemester, after that we were all tired. Bu dönemi bitirdik, sonrasında hepimiz çok yorgunduk.
I should leave the office, but before that I have to sign all these papers. Ofisten çıkmam lazım ama öncesinde tüm bu belgeleri imzalamalıyım.
I will let you play football with the kids in the garden, but before that, you should do your homework first. Bahçede çocuklarla futbol oynamana izin vereceğim ama öncesinde ödevlerini bitimen gerekli.
My father wants me to help him, but before that I have to finish my paper. Babam ona yardım etmemi istiyor ama öncesinde yazımı bitirmem gerek.
After ile İlgili Cümleler
Örnek cümleler ve Türkçe anlamlarıyla after kullanımını pekiştirelim;
- After he gave me the money, he dissapeared. Bana parayı verdikten sonra kayboldu.
- What are you going to do this summer, after you get your degree? Diplomanı aldıktan sonra bu yaz ne yapacaksın?
- You can buy yourself a new phone after you start to get your salary on a monthly basis. Aylık olarak düzenli maaşını almaya başladıktan sonra kendine yeni bir telefon alabilirsin.
- You shouldn’t do your workout just after you finished your dinner, you have to let your stomach digest for a while. Sporunu yemeğini yedikten hemen sonra yapmamalısın, midenin biraz sindirmesine izin vermelisin.
- We went to the mall after I picked her up from the school. Onu okuldan aldıktan sonra alışverişmerkezine gittik.
- I can take a long rest after I read all the emails from work which has been waiting for me to check. İşten gelen okumamı bekleyen mailleri okuduktan sonra uzun bir ara verebilirim.
- We can go on hiking after the rain stops. Yağmur durduktan sonra yürüyüşe devam edebiliriz.
- Why didn’t you ask for the receipt after you paid ? Ödedikten sonra neden fişi istemedin?
- Don’t forget to wash your hands after you come home. Eve geldikten sonra ellerini yıkamayı unutma.
- After I gave her a chance to make up for what she has done, she didn’t do anything but break my heart again. Yaptığı şey için ona bir şans daha verdikten sonra tekrar kalbimi kırmaktan başka bir şey yapmadı.
After Then ve Before Then Kullanımı
İngilizcede kullanılan “then” kelimesi tek başına kullanıldığında cümleye “sonra” anlamı verir. After ve before ile kullanılınca da bu iki yapının anlamını pekiştirmek için iyi bir seçim olabilir.
Örneklerle inceleyelim;
We can rest now, but after then we have to get our work done by tomorrow morning. Şimdi dinlenebiliriz ama daha sonrasında işimizi yarın sabaha kadar bitirmemiz gerekiyor.
There is a big shopping mall near our house, before then there was an empty space. Evimizin yanında büyük bir alışveriş merkezi var, daha önceden boş bir alandı.
They haven’t talked to each other for a while, but before then they were married for 15 years. Birbirleriyle bir süredir konuşmadılar ama önceden 15 yıldır evliydiler.
Come help me with the dinner, after then you can take a shower. Gelip bana yemek hazırlamak için yardım et, duşa sonrasında girebilirsin.
Before ile İlgili Cümleler
Örneklerle before teriminin cümle içinde nasıl kullanıldığını pekiştirelim;
I will be ready before he comes. O gelmeden önce hazır olacağım.
I have watched the movie before I finished the book because I was so excited. Çok heyecanlı olduğum için kitabı bitirmeden filmini izledim.
Before you cross the street, always check your right and left. Karşıdan karşıya geçmeden önce sağını ve solunu kontrol et.
I have to clean the house before they get here. Onlar gelmeden önce evi temizlemeliyim.
They are going to buy a new house before they buy a car, they say it is more important. Araba almadan önce yeni bir ev alacaklar, daha önemli olduğunu söylediler.
Before you speak out the truth, be aware of it can cost you somethings. Doğruları söylemeden önce sana bir şeylere mal olacağının farkında ol.
Before you entered the office, I was in a very bad mood but seeing you makes me happy. Sen ofise girmeden önce çok kötü bir durumdaydım ama seni görmek beni mutlu ediyor.
I will take you to the restaurant you liked last week before we go to the cinema. Sinemaya gitmeden önce seni geçen hafta beğendiğin restorana götüreceğim.
My teacher gave me some advice on how to prepare for this class before we got into the lecture theatre. Öğretmenim bana amfiye girmeden önce bu derse nasıl hazırlanmam gerektiği hakkında bilgi verdi.
I have to try it on before I buy it. Almadan önce denemem gerek.
Until Konu Anlatımı ve Kullanımı
Until İngilizcede bir zaman ifadesi olarak kullanılır ve “-e kadar/-e dek” anlamlarında kullanılır. Kısacası until belirtilen bir zamana kadar olmuş ya da olacak olayları anlatmak için kullanılır ve cümle içinde farklı zaman yapıları (tense) ile kullanılabilir.
Until ile İlgili Cümleler
Yukarıda da belirttiğimiz gibi “-e kadar” anlamında kullanılan until yapısını örnek cümlelerle inceleyerek konuyu pekiştirelim;
I am going to work on my project until 7 p.m. Akşam 7’ye kadar projem üzerinde çalışacağım.
They were here until they got a call from the hospital about their mother. Hastaneden anneleri hakkında bir telefon alıncaya kadar buradaydılar.
You have to wait until 18 to get your drivers license. Araba ehliyetini almak için 18’ine kadar beklemelisin.
I prepared the food until my father came. Babam gelene kadar yemeği hazırladım.
You should answer your application mail until its too late. Başvuru emailine daha geç olmadan cevap vermelisin.
She said she hadn’t heard about her headache might be because of dehydration until I told her. Ben ona söylene kadar başağrısının susuzluk yüzünden olabileceğini duymadığını söyledi.
I had been afraid of the dark until I reach my twenties. 20’li yaşlarıma gelene kadar karanlıktan korkuyordum.
You shouldn’t say anything until her mother comes. Annesi gelene kadar bir şey dememelisin.
Until you finish your homework, I will be in the kitchen waiting for you to bake a cake together. Sen ödevini bitirene kadar ben seni mutfakta birlikte kek pişirmek için bekleyeceğim.
I read book until I sleep at nights. Geceleri uyuyanana kadar kitap okurum.
Until ile By Arasındaki Fark Nedir?
Until ve by cümle içerisinde kullanıldığında birbirine çok benzer anlamlara gelirler, fakat cümlede kullanım şekilleri farklıdır. Until ifadesinden sonra başka bir cümle oluşturabilirsiniz fakat by ifadesinden sonra zaman belirtmeniz gerekmektedir.
Örneklerle durumu pekiştirelim;
You should prepare the food until she comes at 6 p.m. Yemeği o akşam saat 6’da gelene kadar hazırlamalısın.
You should prepare the food by 6 p.m. Yemeği akşam saat 6’ya kadar hazırlamalısın.
Örneklerde de gördüğünüz gibi until kullandığımız cümlede until’den sonra başka bir cümle daha gelmiş ve until adverbial clause olarak bağlaç görevi görmüştür. Fakat by kullanıldıktan sonra direkt saat belirtilmiştir.
Until ile Till arasındaki Fark Nedir?
Until ve till kelimelerinin anlamları arasında hiçbir fark yoktur sadece until kullanımı günlük konuşma dili ile resmi dilde kullanılır fakat till sadece günlük konuşmada kullanılır ve until’in kısaltılması gibidir.
Yani bu iki cümle arasında hiçbir fark yoktur;
He can’t start the project until I come.
He can’t start the project till I come.
İki cümle de “Ben gelene kadar projeye başlayamaz” anlamına gelmektedir.
As Soon As Konu Anlatımı ve Kullanımı
As soon as kalıbı da İngilizcede yaygın kullanılan iki cümleyi birbirine bağlayan bağlaçlardan biridir. Bu kalıbı kullandığınızda bir ana cümle ve bir yan cümlecik kullanmış olursunuz. Türkçeye çevrildiğinde ise “-dığında/olur olmaz” anlamlarına gelmektedir. Kullanırken tek dikkat etmeniz gereken şey cümledeki tense uyumu olacaktır.
As Soon As Ne Demektir?
As soon as kalıbı yukarıda da belirttiğimiz gibi “-dığında/ olur olmaz” ya da “mümkün olduğunda çabuk/ hemen” gibi anlamlara gelmektedir, cümlede conjunction (bağlaç) görevi görür. As soon as kullanımının tek bir gramer formülü yoktur ve farklı tense’ler ile çekimlenerek kullanılabilir. Örnek olarak aşağıdaki gramer formülünü inceleyebilirsiniz;
- present t. + as soon as + present t.
- as soon as + present t. + present t.
Aşağıdaki örnek cümlelerle as soon as kullanımını pekiştirelim;
I am going to pick you up from the school as soon as possible. Seni okuldan olabildiğince çabuk alacağım.
As soon as you get your degree, you can apply for this job. Diplomanı aldığında bu işe başvurabilirsin.
I made myself a coffee as soon as I woke up. Kalkar kalmaz kendime kahve yaptım.
As Soon As Possible Ne demektir?
As soon as possible kalıbı bir şeyin çabukluğunu belirtir. Türkçeye çevrildiğinde “mümkün olduğu kadar” anlamı verir. Örneklerle anlamını pekiştirelim;
You should finish your homework as soon as possible. Ödevini olabildiğince çabuk bitirmelisin.
My father told me to call him as soon as possible when I get there. Babam oraya varır varmaz onu aramamı söyledi.
I will write back to you as soon as possible. Sana olabildiğince çabuk geri döneceğim.
Gördüğünüz gibi as soon as kalıbının yanına possible eklediğimizde aslında bir nevi bu kalıbın anlamını pekiştirmiş oluyoruz.
As Soon As ile Hangi Tense (Zaman) Kullanılır?
As soon as kalıbı cümlenin yapısına dikkat edilecek şekilde istenilen tense ile kullanılabilir. Önemli olan şey iki cümleyi birbirine bağladığınızdan bu cümleler arasındaki tense uyumunu doğru bir şekilde yapmanızdır. Genellikle Present Tense, Past Tense, Future Tense ve Past Perfect Tense ile kullanılabilir.
As Soon As ile İlgili Cümleler
I need a coffee as soon as I wake up in the morning. Sabahları kalkar kalkmaz kahveye ihtiyacım oluyor.
We need to study for our midterms as soon as possible because they are going to start in two weeks. Vizelere çalışmaya olabildiğince çabuk başlamamız gerek çünkü başlamalarına iki hafta kaldı.
She complimented on my dress as soon as I entered the room. Odaya girdiğim anda elbisemi övdü
As soon as I reached him, I told him how much I miss the times we had spent. Ona ulaştığım anda onunla geçirdiğimiz zamanları ne kadar çok özlediğimi söyledim.
You need to answer your teacher as soon as possible, or you will fail the class. Öğretmenine hemen cevap vermelisin yoksa dersten kalacaksın.
They say they stuck in the traffic and will be there as soon as possible. Trafikte kaldıklarını ve olabildiğince çabuk geleceklerin söylüyorlar.
My dog started to bark as soon as I entered the house. Eve girdiğim anda köpeğim havlamaya başladı.
I need to go to the meeting as soon as possible or my boss will be angry with me. Toplantıya olabildiğince çabuk gitmem gerek yoksa patronum bana kızacak.
They picked up a pink dress as soon as they entered the store because that was what she has been looking for. Mağazaya girer girmez pembe bir elbise seçtiler çünkü aradığı buydu.
I cleaned the house as soon as possible. Evi olabildiğince çabuk temziledim.
Once Kullanımı ve Örnekler
Once kalıbı İngilizcede bir bağlaç ve zarf görevi görür. Farklı cümlelerde birden fazla anlamlara gelebilmektedir. Eğer zarf olarak kullanılıyorsa genellikle “bir kere” anlamına gelir, eğer bağlaç olarak kullanılıyor ise de genellikle “bir yapsa/ bir yaptı mı” gibi anlamlara gelir. Fakat once kalıbının anlamlarını bu şekilde kısıtlamak yanlış olur bu nedenle Once Kullanımı yazımızı inceleyip konuyu daha iyi kavrayabilirsiniz.
Örneklere bakalım;
The exam will start once the teacher comes. Sınav öğretmen geldiğinde başlayacak.
Once I opened the book, I saw a red flower between the pages. Kitabı açtığımda sayfaların arasında kırmızı bir çiçek gördüm.
She was working in this building once. Bir zamanlar bu binada çalışıyordu.