İngilizce Zamanlar (İngilizce Tense) Ayrıntılı Konu Anlatımı
İngilizce zamanlar konusu, İngilizce öğrenilen andan itibaren herkesin çalıştığı en temel konudur. Bunun nedeni de, kişilerin kendini ifade etmesi için kurması gereken cümleleri ancak İngilizce zamanlar ve cümle kuruluşlarını öğrenince oluşturmasıdır. İngilizce tüm zamanlar ve kurallarını anlattığımız bu içerikte, İngilizce zamanlar tablosunu görebilir; bu sayede İngilizce zamanlar konusunu rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
İngilizce zamanlar konusu, İngilizce öğrenilen andan itibaren herkesin çalıştığı en temel konudur. Bunun nedeni de, kişilerin kendini ifade etmesi için kurması gereken cümleleri ancak İngilizce zamanlar ve cümle kuruluşlarını öğrenince oluşturmasıdır. İngilizce tüm zamanlar ve kurallarını anlattığımız bu içerikte, İngilizce zamanlar tablosunu görebilir; bu sayede İngilizce zamanlar konusunu rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
İNTER İNGİLİZCEİNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI
- Amerikalı native eğitmenlerle,
- Seviyene uygun programla,
- Seçtiğin eğitmenle seçtiğin saatte,
- Konuşmak istediğin konuyla,
- Her ders sonrası değerlendirmeyle
- İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLA!
İngilizce Zamanlar Özet Anlatımı
İngilizcede toplam 12 adet zaman vardır. İngilizce zamanlar ve formülleri, içeriğin ileriki kısımlarında ayrıca belirtilmekte olup, aynı zamanda İngilizce zaman kalıplarının yer aldığı genel tabloyu da inceleyerek İngilizce zamanlar hakkında genel bir bilgi edinebilirsiniz.
İngilizce zamanları öğrenmenin en etkili yolu, konuyu öğrendikten sonra bol bol cümle kurmaktan geçmektedir. Sizlere sunulan İngilizce zamanlar konu anlatımının ardından kendiniz de cümle örnekleri kurarak konuyu pekiştirebilirsiniz. İngilizce tüm zamanları öğrenmenin en pratik ve etkili yolu kendi cümlelerinizi oluşturmaktan geçmektedir.
İngilizce Zamanlar Tablosu ve Kuralları
Simple Present Tense | Bir işin ya da durumun her zaman olduğunu anlatır. She runs every morning. O, her sabah koşar. |
Present Continuous Tense | Bir işin ya da durumun konuşma anında yani şu an yapıldığını anlatır. He is studying English now. O, şimdi İngilizce çalışıyor. |
Future Tense | Gelecekte yapılacak olan işleri anlatırken kullanılır. I will go to Ankara next month. Gelecek ay, Ankara’ya gideceğim. |
Future Continuous Tense | Bir işin ya da bir durumun gelecekte devamlı olarak yapılacağını ifade eder. She will be going to work at eight o’clock tomorrow morning. O, yarın sabah sekizde işe gidiyor olacak. |
Past Tense | Bir işin ya da söz konusu olan bir durumun geçmiş zamanda yaşandığından bahsedilirken kullanılır. I went to Uludağ last year. Geçen sene Uludağ’a gittim. |
Past Continuous Tense | Geçmişte yaşanan bir olayın devamlı olduğunu anlatmaktadır. I was watching a movie when you came. Sen geldiğinde, ben televizyon izliyordum. |
Present Perfect Tense | Geçmişte bir işin herhangi bir zamanda yapıldığını ancak etkisinin şu anda da sürdüğünü gösterir. I have done my homework. Ev ödevimi yaptım. |
Present Perfect Continuous Tense | Bir iş ya da durumun şimdiye kadar yapıldığını ve şu anda yapılmasının da devam ettiğini ifade eder. Hasan has been studying english for two years. Hasan iki yıldır İngilizce çalışmakta. |
Past Perfect Tense | Geçmişte belli bir ana kadar süren işleri belirtir; geçmişte yapılan bir işten önce yapılan işleri anlatır. Sude had finished my homework before I went out. Sude çıkmadan önce ev ödevimi bitirmişti. |
Future Perfect Tense | Bir işin gelecekteki bir zaman içinde tamamlanacağından bahsedilirken kullanılır. He will have finished painting the wall by dinner time. Akşam yemeğine kadar duvarı boyamayı bitirmiş olacak. |
Past Perfect Continuous Tense | Bir işin geçmişte bir zamanda devam etmiş olabileceğinden bahseder. I had been running two hours ago. Ben iki saat önce koşmakta idim. |
Future Perfect Continuous Tense | Gelecek zamanda devamlılık olacağını anlatmaktadır. They will have been listening. Onlar, dinliyor olacaklar. |
İngilizcede Kaç Ayrı Zaman Vardır
İngilizcede 12 adet tens vardır. Bu tenselerin 4 tanesi geçmiş zamanı (past), 4 tanesi şimdiki zamanı (present), 4 tanesi ise gelecek zamanı (future) ifade etmektedir.
İngilizce tüm zamanlar isimleri şunlardır: Present Simple, Present Continuous, Present Perfect, Present Perfect Continuous, Past Simple, Past Continuous, Past Perfect, Past Perfect Continuous, Future Tense, Future Continuous, Future Perfect ve Future Perfect Continuous.
Present Simple (Geniş Zaman)
Present Simple Tense, yani geniş zaman tıpkı Türkçe’de olduğu gibi bir işin her zaman yapıldığını ifade etmektedir. Her zaman tekrarlanan rutin işler için kullanılan Present Simple, bunun yanında bilimsel gerçeklerin de ifadesinde yer almaktadır. Aynı zamanda Present Simple, herkes tarafından aynı kabul edilen olaylar ve kişilerin hemfikir olduğu konulardan bahsedilirken cümlelerde yer bulur.
Present Simple Tense’de cümle kurmak oldukça kolaydır. Özne + yüklem + nesne kuralına bağlı kalınarak olumlu cümlede öznenin ardından fiilin ilk hali getirilir. Olumsuz cümlelerde ise öznenin ardından cümledeki nesneye uygun olarak ‘’do/does not’’ kullanılır. Present Simple Tense ile soru oluşturmak için ise yardımcı fiil olan ‘’do / does’’ ın başa getirilmesiyle cümle devam ettirilir. İngilizce zamanlar ve formülleri arasından Present Simple Tense’i inceleyebilirsiniz:
I/You/He/She/It/ We/They + Verb1 + Nesne….
I/You/ We/They + do not (don’t) + Verb 1 + Nesne….
He/She/It + does not (doesn’t) + Nesne….
Do + I/You/ We/They + Verb 1 …..?
Does + He/She/It + Verb 1 …..?
Örnek Cümleler
I get up early.
Ben erken kalkarım.
She doesn’t know about Turkish culture.
O, Türk kültürünü bilmez.
A: Does he go to the theater?
A: O tiyatroya gider mi?
B: Yes, he does. / No, he doesn’t.
B: Evet, gider. / Hayır, gitmez.
Present Continuous (Şimdiki Zaman)
Present Continuous Tense, şimdiki zamanı ifade etmektedir. Eğer, bir iş konuşma anında yapılıyorsa Present Continuous Tense kullanılmalıdır. Bir süreç ifade eden cümlelerde en belirleyici özellik fiillere ‘’ing’’ ekinin getirilmesidir. Bu durum tüm ‘’Continuous Tense’’ lerde geçerlidir.
Cümle dizilimi ise öznenin ardından ona uygun olan am/is/are yardımcı fiilinin getirilmesiyle oluşturulur. Bunun ardından cümleye eklenen fiile ‘’ing’’ eki ve varsa nesne eklenmektedir. Olumsuz cümlelerde ise yardımcı fiilden sonra ‘’not’’ eki getirilir. Soru cümlesi oluşturmak için ise yardımcı fiil ve öznenin yer değiştirmesi yeterlidir. İngilizce zamanlar içinden Present Continuous’a uygun olan dizilim şu şekildedir:
I/You/He/She/It/ We/They + am/is/are + Verb ing….
I/You/He/She/It/ We/They + am/is/are not + Verb ing….
Am/Is/Are+ I/You/He/She/It/ We/They + Verb ing…?
Örnek Cümleler
I am cooking a cake now.
Ben şu anda kek pişiriyorum.
They aren’t enjoying a party.
Onlar, bir partide eğlenmiyorlar.
A: Is he working in a bank?
A: O bir bankada mı çalışıyor?
B: Yes, he is. / No, he isn’t.
B: Evet, çalışıyor. / Hayır, çalışmıyor.
Future Tense (Gelecek Zaman)
İngilizce olumlu cümle kurarken bilmemiz gereken temel kural, SVO kuralıdır. Bu kurala göre özne, yüklem ve nesne sıralaması esastır. Bu kurala sadık kalarak Simple Future Tense’de ilk önce özne, ardından ‘’will’’ ya da ‘’be going to’’ sonrasında fiil ve nesne kullanmanız gerekmektedir.
Will
Will, Simple Future Tense de kullanılmaktadır. Gelecekte yapılması planlanan olaylar Simple Future Tense ile anlatılmaktadır. Simple Future Tense’in alt kolları ise ‘’will’’, ve ‘’be going to’’ dur. Öncelikle ‘’ will’’ kalıbı; konuşma sırasında karar verilen anlık olaylarda kullanılır ve o olayın yapılmasına o an karar verilir. Ancak be going to da bu yönde bir tutum söz konusu değildir, olayların bir plana bağlılığı esastır.
Diğer tüm İngilizce zamanlarda olduğu gibi ‘’will’’ de de; özne + yüklem + nesne yani SVO kuralına uyulması şarttır. Bu nedenle önce özne, ardından ‘’will’’ ve yüklemin yalın hali getirilerek cümle tamamlanır. Olumsuz cümlelerde ise; özne ve ‘’will not / won’t’’ ekinden sonra yine yüklemin ilk hali getirilmektedir. Soru cümlelerinde ise ‘’will’’ başa gelir, özne ve yine yüklemin ilk haliyle soru cümlesi oluşturulur. Aşağıdaki İngilizce zamanlar ve örnekleri de inceleyerek konuyu öğrenebilirsiniz:
I/You/He/She/It/ We/They + will+ Verb1….
I/You/He/She/It/ We/They + won’t+ Verb1….
Will+ I/You/He/She/It/ We/They + Verb1…?
Örnek Cümleler
I will see you.
Ben seni göreceğim.
She won’t wear this shirt.
O, bu gömleği giymeyecek.
A: Will you sign up in Facebook?
A: Sen Facebook’a kayıt olacak mısın?
B: Yes, I will. / No, I won’t.
B: Evet, olacağım. Hayır olmayacağım.
Be Going To
‘’Be going to’’ da Simple Future Tense de yer alan bir kullanım biçimidir. Buradaki be fiili, İngilizcede yardımcı fiil olarak ifade edilen kavram olup; öznenin türüne göre am/is/are olarak farklılaşmaktadır. Burada da öznenin ardından uygun yardımcı fiil ve ‘’going to’’ kullanılmasının ardından fiilin yalın hali getirilerek olumlu cümle kurulmaktadır.
Gelecekte olmayacak herhangi bir olaydan bahsederken yani olumsuz bir cümle oluşturacakken ise; öznenin ardından am/is/are not going to kalıbı yerleştirip, fiilin yalın halini kullanmalısınız. Dilerseniz ‘’is not’’ yerine ‘’isn’t’’; are not yerine de ‘’aren’t’’ şeklinde kısaltabilirsiniz. ‘’Be going to’’ kalıbında soru sormak için ise yardımcı fiil başa gelmeli ve özneyle yer değiştirmelidir. İngilizce zamanlar formüllerinden ‘’be going to’’ için kullanım şöyledir:
I(am) / He, She, It(is) / We, They(are) + going to + Verb1….
I(am not) / He, She, It(is not) / We, They(are not) + going to + Verb1….
Am I / Is (He, She, It) / Are (We, They) + going to + Verb1….?
Örnek Cümleler
You are going to have a birthday party on September the 5th.
Eylül ayının beşinde doğum günü partiniz olacak.
She isn’t going to go to Bodrum next week.
O, gelecek hafta Bodrum’a gitmeyecek.
A: Are you going to come with us?
A: Sen bizimle gelecek misin?
B: Yes, I am going to come with you. / Yes, I am. / No, I am not going to come with you. / No, I am not.
B: Evet, sizinle geleceğim. / Evet, geleceğim. / Hayır, sizinle gelmeyeceğim. / Hayır, gelmeyeceğim.
Present Perfect (Yakın Geçmiş Zaman)
Present Perfect Tense, İngilizcede yakın geçmiş zamanı ifade etmektedir. Yakın geçmiş zamandan bahsedilirken; kast edilen olayın geçmiş zamanda yaşanmış olmasına karşın etkisinin hala devam ediyor olmasıdır. Present Perfect Tense, bir işin geçmişte yapılırken etkisinin günümüzde de sürdüğünü ifade eder.
I/You/We/They+ have + Verb 3…
He/She/It + has + Verb 3…
I/You/We/They+ have not(haven’t) + Verb 3…
He/She/It + has not(hasn’t) + Verb 3…
Have + I/You/We/They+ Verb3…?
Has + He/She/It + Verb 3….?
Örnek Cümleler
The worker has painted the wall.
İşçi, duvarı boyadı.
Johnny Depp hasn’t gotton the Oscar Prize.
Johhny Depp, Oscar ödülü almadı.
A: Have you ever been to Norway?
A: Siz hiç Norveç’te bulundunuz mu?
B: Yes, I have. / No, I haven’t.
B: Evet, bulundum / Hayır, bulunmadım.
Present Perfect Continuous (Sürekli Bitmiş Zaman)
Present Perfect Continuous Tense ise kısaca tanımlamak gerekirse geçmişte başlayan ve şu ana kadar devam eden olayları anlatırken kullanılmaktadır. İngilizce cümle kurma kuralları olarak tanımlanan SVO’ya göre Perfect Continuous Tense ile cümle kurarken, cümlenin yardımcı fiili olan “have ya da has” den faydalanılır ve bunun ardından Perfect Tenseler’ de olduğu gibi fiilin 3. hali kullanılması gerektiğinden cümlenin devamına been eklenir.
Present Perfect Continuous Tense’de soru sormak için tıpkı diğer zaman dilimlerinde olduğu gibi; ilk olarak yardımcı fiil olan ‘’have/has’’ yardımcı fiillerinin özneye uygun olan halinin başa gelmesinden sonra özne, been yardımcı fiili ve ardından fiilin “ing” eki almış hali eklenir. Bahsedilen cümle kalıplarının formülü şöyle ifade edilebilir:
I/You/We/They+ have been + V+ing
He/She/It + has been + V+ing
I/You/We/They+ have not(haven’t) been + V+ing
He/She/It + has not(hasn’t) been + V+ing
Have + I/You/We/They+ been + V+ing
Has + He/She/It + been + V+ing
Örnek Cümleler
We have been watching the Lord of the Kings.
Biz, Yüzüklerin Efendisi’ni izliyoruz./ Biz, Yüzüklerin Efendisi’ni izlemekteyiz.
Gizem hasn’t been driving the car.
Gizem arabayı sürmüyor. / Gizem, araba sürmemekte.
A: Has Ayşe been cooking the meal?
A:Ayşe, yemek mi pişiriyor?
B: Yes, she has been cooking the meal. / Yes, she has. / No, she has been cooking the meal. / No, she hasn’t.
B: Evet, o yemek pişiriyor(pişirmekte). / Evet, pişiriyor. / Hayır, o yemek pişirmiyor(pişirmemekte). / Hayır, pişirmiyor.
Past Tense (Geçmiş Zaman)
Türkçe karşılığı geçmiş zaman olarak kullanılan Simple Past Tense, tıpkı Türkçedeki gibi daha önce yaşanmış olan olay ya da durumları ifade etmektedir. Simple Past Tense ile kurulan bir cümlenin varlığından söz etmek için, o eylemin geçmiş zamanda gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
İngilizce zamanlar içinde en çok kullanılanlardan biri olan Past Tense’in kullanım alanları ise genel olarak şu şekildedir: Geçmişte bir kez yaşanan bir olay ya da gerçekleşen bir durum ve geçmişte bir süre yaşanmış olan olaylardır. Geçmişte yaşandığı kesin olan, ancak net bir zaman dilimi verilmeyen olaylarda Past Tense kullanılmaktadır.
Özne + yüklem + nesne şeklinde ifade edilen SVO kuralından bu tense’de de bahsedilmektedir. Olumlu cümlelerde öznenin başa gelmesinden sonra fiiller yalın haliyle değil, geçmiş zamanı karşı tarafa aktarmak için fiilin 2. haliyle kullanılmaktadır. Fiillerin 2. halleri ise düzenli ve düzensiz olarak iki ana grupta değerlendirilmektedir. Düzenli fiillerde fiil sonunda –ed eki getirildiğinden bunları öğrenmek nispeten daha kolayken; düzensiz fiilleri çalışmak farklı bir özen gerektirmektedir.
Aşağıda Past Tense ile cümle dizilişlerinin nasıl olacağı verilmiştir:
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + fiil + ed ya da düzensiz fiil….
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They+ did not (didn’t) + Verb1….
Did + I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + Verb1…..?
We went to the camp with my friend yesterday.
Arkadaşımla dün kampa gittik.
Özgür wasn’t at home last night.
Özgür, dün gece evde değildi.
A: Did you pass the history exam?
A: Tarih sınavını geçtin mi?
B: Yes, I did. /No, I didn’t.
B: Evet, geçtim / Hayır, geçmedim.
Future Continuous Tense (İngilizcede Gelecek Zaman)
Gelecek zamanda devamlılığı anlatan Future Continuous Tense, bir işin gelecekte devamlı ya da en azından bir süre boyunca yapılacağını ifade etmektedir. İngilizce zamanların arasında gelecek zamanların içinde yer alan Future Continuous Tense’de olumlu, olumsuz ve soru şekilleri şöyledir:
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + wii+ be+ Verb+ ing….
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They+ will not be + Verb+ ing…
Will + I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + be + Verb+ ing….?
Örnek Cümleler
I will be working tomorrow.
Bu gece çalışıyor olacağım.
She will not be sleeping.
O, uyuyor olmayacak.
A: Will you be swimming in the pool?
A: Sen havuzda yüzüyor olacak mısın?
B: Yes, I will. / No, I will not.
B: Evet, yapacağım. / Hayır, yapmayacağım.
İngilizce Geçmişte Devamlılık Belirten Zaman (Past Continuous Tense )
Past Continuous Tense, İngilizce geçmişte devamlılık bildiren zamandır. Past Tense’de geçmişten bahsedilmektedir. Ancak Past Continuous Tense’deki anlam ayrımı daha farklıdır. Past Continuous Tense de yaşanan olay ya da durum belli bir süreçte yaşanmaktadır. İngilizce geçmişte devamlılık bildiren Past Continuous’ta ‘’yapıyordum, gidiyordum’’ gibi anlatımlar söz konusudur.
Past Continuous Tense’de de özne+yüklem+nesne yani SVO kuralı olarak geçerlidir. Ancak burada özneden sonra ‘’be’’ yardımcı fiilinin geçmiş zamandaki karşılığı olan was/were fiili getirilmektedir ve fiil ilk haline –ing eki eklenerek kullanılmaktadır.
I/He/She/It + was + Verb+ing
You/We/They + were + Verb+ing
I/He/She/It + was + not + Verb+ing
You/We/They + were + not + Verb+ing
Örnek Cümleler
He was writing a book.
O, bir kitap yazıyordu.
He was not (wasn’t) writing a book.
O, bir kitap yazmıyordu.
Diğer zamanlardaki soru sorma şekillerinde olduğu gibi; cümledeki yardımcı fiil yani was/wew başa getirilmektedir. Daha sonra özne ve ‘’–ing’’ eki alan fiil ile soru cümlesi oluşturulmaktadır. Bu anlatımı anlaşılır kılmak adına, İngilizce zamanlar formülünden inceleyebilirsiniz:
Was + I/He/She/It + Verb+ing
Were + You/We/They + Verb+ing
A: Was he writing a book?
A: O, bir kitap mı yazıyordu?
B: Yes, he was writing a book. / Yes, he was. / No, he wasn’t writing a book. / No, he wasn’t.
B: Evet, o bir kitap yazıyordu. / Evet, yazıyordu. / Hayır, o bir kitap yazmıyordu. / Hayır, yazmıyordu.
İngilizce Belli Bir Tarihten Önceki Bir Olayı Anlatan Geçmiş Zaman (Past Perfect Tense)
İngilizce zamanlar arasında, geçmiş zamana atıf yapan zamanlardan biri de Past Perfect Tense’dir. Yaşanan bir olayın geçmişteki farklı bir olaydan daha önce yapıldığı ifade edilmek istendiğinde Past Perfect Tense kullanılmaktadır. Bu nedenle bir cümle Past Perfect Tense ile kurulacaksa, onun yanında mutlaka geçmiş zamanı ifade eden Simple Past Tense içeren bir cümle olmalıdır.
Bu anlatımı anlaşılır kılmak adına, İngilizce zamanlar formülünden inceleyebilirsiniz:
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + had+ Verb 3 ….
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They+ had not + Verb 3….
Had + I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + Verb 3…..?
Örnek Cümleler
I had seen that movie before.
Bu filmi, daha önce görmüştüm.
You had not written a novel.
Sen, bir roman yazmamıştın.
Had you gone there?
Oraya gitmiş miydin?
İngilizce Gelecekte Belli Bir Tarihe Kadar Bitirilecek Olan Bir Olayı Anlatan Zaman (Future Perfect Tense)
Future Perfect Tense, bir işin gelecek zamanda tamamlanacağını ifade ederken kullanılmaktadır. Eğer, söz konusu olan iş gelecekte bir zamanda mutlaka tamamlanacaksa; burada Future Perfect kullanmak şarttır. Bu tense ile yapılan cümlelerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şudur: Yapılacak olan işin, ilerideki belli bir zamana kadar bitirilmelidir.
Yani Future Perfect Tense’de esas olan şey işin ne zaman yapılacağının değil; ne zaman bitirileceğidir. İngilizce zamanlar formüllerinden biri olan Future Perfect Tense, formülü şöyledir:
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + will + have + Verb 3…
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + will not + have + Verb 3….
Will + I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + have + Verb 3….?
Örnek Cümleler
They will have built the 3th airplane by 2015.
Onlar 2015 yılına kadar 3. havalimanını inşa etmiş olacaklar.
He will not have painted the wall.
O, duvarı boyamış olmayacak.
A: Will she have finished the homework?
A: O, ödevini bitirmiş olacak mı?
B: Yes, she will have. / No, she will not (won’t) have.
B: Evet, olacak. / Hayır, olmayacak.
İngilizce Geçmiş Zamanda Devam Etmişlik (Past Perfect Continuous Tense )
Past Perfect Continuous Tense, geçmiş zamanda devam etmiş olan biri işi anlatırken kullanılmaktadır. Past Perfect Continuous Tense bir işin geçmişte bir zamanda yapılmış olduğunu ve bu eylemin belli bir süre devam etmiş olduğunu ifade etmektedir.
İngilizce zamanlar arasında Past Perfect Tense ile cümle kurulması istendiğinde; önce özne başa gelir ardından yardımcı fiilin ikinci şekli ve ‘’to be’’ fiilinin üçüncü şekli olan ‘’been’’ yerleştirilir ve fiilin “ing” almış hali eklenerek cümle tamamlanır:
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + had been + Verb ing…..
I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + hadn’t been + Verb ing….
Had + I/ You/ He/ She/ It/ We/ They + been + Verb ing….?
Örnek Cümleler
I had been studying English since last summer.
Ben geçen yazdan beri İngilizce çalışmaktaydım.
He hadn’t been woking in a factory.
O, fabrikada çalışmamaktaydı.
A: Had he been living Bodrum for 5 years?
A: O, Bodrum’da 5 yıldır yaşamakta mıydı?
B: Yes, he had been living Bodrum for 5 years. / No, he hadn’t been living Bodrum for 5 years.
B: Evet, o Bodrum’da 5 yıldır yaşamaktaydı. / Hayır, o Bodrum’da 5 yıldır yaşamamaktaydı.